Aziz Babuşcu: Darbeler Dönemi Erdoğan’ın Asil Duruşu İle Kapatıldı

AK Parti İstanbul 2.Bölge Milletvekili Adayı Aziz Babuşcu, Merter Sanayici ve İşadamları Derneği’nde iş adamları ile bir araya geldi. İşadamları ile görüş alış verişinde bulunan Babuşcu, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda da bulundu.

Cumhurbaşkanı Seçimiyle Yeni Bir Dönem Başladı

Toplantıda iş adamlarına bir konuşma yapan Aziz Babuşcu, muhalefet ve muhalefete destek veren güçlerin geçmişten bu yana AK Parti’yi engelleme konusunda bir cephe oluşturduğunu belirterek, “Mesela AK Parti mecliste Cumhurbaşkanını seçebilecek bir aritmetiğe sahip olmasına rağmen seçtirmediler. O dönemin popüler bir hukukçusunun 367 garabeti ile karşı karşıya kaldık ve Cumhurbaşkanını seçmemiz engellendi. Ama biz yine millete gittik. Anayasa değişikliğini yaptık. Bu anayasa değişikliği ile ilk defa millet doğrudan kendi oylarıyla ve aslında Türkiye’de yeni bir siyasi dönemi başlatarak Cumhurbaşkanını seçti.” dedi.

Darbeler Dönemi Erdoğan’ın Asil Duruşu İle Kapatıldı

Türkiye’de darbeler döneminin Recep Tayip Erdoğan’ın dik duruşu ile sonlandırıldığını da ifade eden Babuşcu,“27 Nisan e-muhtırası, geçmiş iktidarların muhatap olduğunda sadece esas duruş gösterip şapkasını alıp gideceği bir hadiseydi. Ama ilk defa esas duruş değil, millete olan inancıyla asil bir duruş gösterip o muhtırayı ret eden Recep Tayip Erdoğan’ın duruşuyla bu ülkede darbeler dönemi kapatıldı. Buna rağmen bize karşı darbe arayışlarından vazgeçmediler. Fırsat bulabilselerdi çoktan darbe yaparlardı. Zaten 17-25 Aralık böyle bir darbe girişimidir. Yargı ve emniyet ayağında yapılanan bir paralel örgütün, yine iş birlikçi bir takım merkezlerle harekete geçtiği bir darbe girişimiydi.” şeklinde konuştu.

Samimiyetsizliğe Rağmen Çözüm Süreci Devam Edecek

Bütün olumsuzluklara rağmen çözüm sürecini sonuçlandırmak istediklerini belirten Babuşcu, sözlerine şöyle devam etti: “HDP, Kandil ya da adadaki. Kimin çözüm sürecinde samimi olduğunun bilinmediği bir seyir içerisinde, biz çözüm sürecini taşımaya çalışıyoruz. Çözüm sürecinin tamamlanmamış olması, bizim büyük Türkiye hayalimizin önünde ciddi bir engel olarak duruyor. Hem insan kaynağımızı tüketen, hem ekonomik imkanlarımızı harcayan bir bela olarak görüyoruz. Bu millet, Osmanlı’nın tasfiye sürecinde son darbeyi vurmak için Boğaz’a gelip dayanan o batılı güç merkezlerine karşı kardeşlikle siper oldu. Bizim yapmak istediğimiz o kardeşliği yeniden ortaya çıkarmak ve Büyük Türkiye hayalinin önündeki en büyük engellerden biri olan bu beladan kurtulmaktır. Biz bu süreci bunlara rağmen yürütüyoruz. Çözüme kavuşma konusunda da bir bedel ödemeye hazırız. Cumhurbaşkanımız da bu sürecin mimarı olarak o bedeli ödemeye hazır olduğunu defalarca tekrarladı. Yeter ki bu milletin delikanlılarının toprağa devrildiği, annelerin gözyaşı döktüğü süreci noktalayalım.”