Çanakkale’de Şehitlerin Huzurunda İftar

AK Parti İstanbul teşkilatı, iftarını Çanakkale destanını yazan kahramanların torunları ile birlikte açtı.

AK Parti İstanbul İl Başkanlığının Çanakkale Şehitliği’nde düzenlediği iftar programına katılan binlerce İstanbullu, Aziz Babuşcu’nun ev sahipliğinde şehitlerimizin huzurunda kurulan sofralarda orucunu açtı.

Çanakkale Zaferi’nin 99. yılında düzenlenen programda, Şehitler Abidesi’nin etrafında kurulan sofralarda, şehitlerimizin savaşta yediği buğday çorbası, arpa ekmeği, tahin ve su ile oruçlar açıldı.

Türkiye’nin ve dünyanın  çeşitli yerlerinden (Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan, Kosova, Arnavutluk, Bosna Hersek, Kırım, Lübnan, Suriye, Irak, Filistin) gelen Çanakkale kahramanlarımızın 99 torununun ağırlandığı iftara, Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir, İl Yürütme ve Yönetim Kurulu Üyeleri, İlçe Başkanları, Belediye Başkanları, Çanakkale İl Başkanı Muzaffer Kutlu ile İstanbul ve Çanakkale teşkilatından çok sayıda vatandaşımız katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda bir konuşma yapan Aziz Babuşcu, sözlerine, “Allah’a sonsuz şükürler olsun ki, bizi bir Ramazan’ın rahmetinde daha buluşturdu. Yine Allah’a hamdolsun ki, bize her Ramazan olduğu gibi bu Ramazan da Çanakkale şehitlerimizin manevi huzurunda bir araya gelmeyi nasip etti.” diyerek başladı.

Çanakkale Kardeşliğin Adıdır

Aziz Babuşcu sözlerine şöyle devam etti: “Kuşkusuz her Ramazan’da buraya gelişimizin bir anlamı var. Çünkü Çanakkale savaşı, milletlerin tarihinde çok ender rastlanacak bir kırılma noktası, ondan yansıyan ruh ise, benzerine kolay kolay rastlanmayacak bir yeniden dirilişin, tazelenişin ve arınışın manevi pınarıdır. Çanakkale, milletlerin tarihinde yaşanıp gitmiş herhangi bir savaş değildir. O azgın emperyalistlerin son darbeyi indirmek için geldikleri bir milletin, her türlü maddi orantısızlığa karşı imanla şahlanışının adıdır. Çanakkale sadece fedakârlığın, yiğitliğin, direnişin, adanmışlığın değil, aynı zamanda buram buram iman kokan bir kardeşliğin adıdır. Çanakkale’deki şehit mezarlarında yan yana yatan Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Laz, Arnavut, Makedon, Boşnak, Alevi, Sünni tüm şehitlerimiz, bizim için çokluk içinde birliğin, iman içinde dirliğin sembolü ve teminatıdır. Çanakkale, Türkçenin, Kürtçenin, Lazcanın, Çerkezcenin, Boşnakçanın, Arapçanın “Vatancaya” döndüğü, “imanca”ya döndüğü bir kardeşliğin adıdır.”

Çanakkale Ruhu, İmanın Ruhudur

Çanakkale’yi anlamanın yolunun, sadece çelik ve barutun kudretini bilmekten geçmediği gibi sadece belgelerden de geçmediği ifade eden Aziz Babuşcu, şunları kaydetti: “Çanakkale müdafaasına bir taraftan da mana gözüyle bakmak gerekir. Bu mücadeleye mana gözüyle bakılmadığında, Çanakkale’nin detayları tam olarak anlaşılamaz. Savaş dediğimiz şey, sadece harp meydanında yaşananlar değildir. Esasen, savaş meydanına varmadan önceki duygu ve düşüncelerdir. Çanakkale'ye gidenlerin ruh portresi ortaya konulmadan, Çanakkale ruhu anlatılamaz.  Çünkü Çanakkale'ye gidenlerin o ruh portresi, Çanakkale'nin nasıl kazanıldığının da cevabını içinde saklamaktadır. Çanakkale ruhu, imanın ruhudur. Günlük sığ ihtiraslardan arınıp ötelere sevdalanmaktır. İnsanın gerektiğinde serden ve yardan geçeceği aşkın değerlere sahip olması demektir. İnsanları kahraman yapan top ve tüfekten once sahip olduğu davanın gönlünde tutuşturduğu ateştir. İnsanı ölüme gülerek yürüten yüreğinde bir sevdaya dönüştürdüğü idealleridir. İşte şehitlerimiz Çanakkale’ye bu duygularla, bu düşüncelerle, yüreklerinde taşıdıkları bu sevdayla gelmişlerdi.”

Çanakkale Ruhunun Mirasçıları Gece Gündüz Çalışıyorlar

“Çanakkale ruhu, bizim için geleceğe giden yolda, her zaman en büyük sermaye, en büyük imkandır.” diyen Aziz Babuşcu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tek yapmamız gereken, bütün iş, eylem, çaba ve gayretlerimizde bunun şuuruna varmak. Bu ruhu sürekli diri tutmak. Bu ruhu tozlandıracak her türlü gaflete, oyuna, ayartmalara karşı sürekli bilinçli ve uyanık olmak. Çanakkale şehitlerindeki ruhun manevi mirasçısı olanlar, bugün de gözlerini kırpmadan ülkeleri için gece gündüz çalışıyorlar. O ruhla “Biz kardeşiz, analar ağlamasın, Biz birlikte Türkiye’yiz” diye haykırıp birliğin, dirliğin ve kardeşliğin adresi oluyorlar. O ruhla Türkiye’yi bir uçtan bir uca imar ve inşa ediyor, o ruhla Açe’den Kosova’ya, Filistin’den Saraybosna’ya medeniyet coğrafyamızı kucaklıyor, kardeşlerimizi yalnız bırakmıyorlar. İşte biz de tüm bunlardan dolayı bugün buradayız.”

Filistin Davasında Tarafız

Konuşmasında İsrail tarafından Filistin’e yapılan saldırılara da değinen Aziz Babuşcu, “Bu şehitlikte Iraklı, Bosnalı, Filistinli, Medineli, Azerbaycanlı şehitler yatıyor, tıpkı Diyarbakırlı, Trabzonlu şehitler gibi. Biz de Filistin davasında tarafız. Irak için de söyleyecek sözümüz var, Suriye'ye de. Çanakkale ruhunun manevi mirasçıları bugün de reel politik bahanesiyle vurdumduymaz bir tarafsızlığı değil ahlakı ve kardeşliği seçiyorlar. Çanakkale ruhunun manevi mirasçısı olanlar bugün de kardeşlerine sahip çıkıp yedi düvele karşı adaletin ve hakikatin sesi oluyor. Onurlu yaşayanlar ve o ruhu yaşatanlar bu davaların takipçisi olmaya devam edecek. Büyük Türkiye idealinin gerçekleşmesi bu ruhun yaşanmasıyla mümkündür.” dedi.

Dünyanın dört bir tarafından gelen şehit ve gazi torunlarımızı temsilen birer konuşma yapan Filistinli Muhammed Zghayer, Bosnalı Kibrija Nicsic, Lübnanlı Ahmad Darwisch, Batmanlı Ferfure Akyol ve Balıkesirli Muhammet Yıkar, organizasyonu düzenleyenlere teşekkür ederek, duygu ve hatıralarını binlerce katılımcıyla paylaştı.

Başakşehir Belediyesi Bilgi Evi öğrencisi çocukların Türkçe, Kürtçe ve Arapça olarak söylediği Çanakkale Türküsü, iftara katılanlara duygusal anlar yaşattı. Programın sonunda şehit ve gazi torunlarına Kur’an-ı Kerim hediye eden İl Başkanımız Aziz Babuşcu, “Buradaki bu güzel birliktelik büyük emeklerle ortaya çıktı. Bunun için Başakşehir Belediyesi’ni ve Başkan Mevlüt Uysal’ı tebrik ediyorum. Teşkilat sorumluluğunun ötesinde, Çanakkale ruhunu kavramış bir şekilde buraya gelen İstanbul teşkilatıma da teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

Program, Çanakkale’de şehit olan askerlerimiz için yapılan dua ve topluca kılınan akşam namazının ardından sona erdi.