Paylaş Ki Kardeş Olasın Ruhunu Her Zaman Yaşatmalıyız

Aziz Babuşcu, Ramazan Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Aziz Babuşcu’nun mesajı şöyle:

"Bizleri manevi huzura eriştiren arınma, kardeşlik, paylaşma ve rahmet ayı Ramazan’ın bitimiyle birlikte, Ramazan Bayramına erişmiş olmanın mutluluk ve sevincini yaşıyoruz.

Bayramlar, kırgınlıkların ve dargınlıkların unutulduğu, karşılıklı sevgi ve saygının pekiştiği, hoşgörünün egemen olduğu, heyecanların, sevinçlerin ve hüzünlerin en yoğun şekilde paylaşıldığı, milli ve dini duyguların doruğa çıkıp toplumda kardeşlik ve millet olma bilincinin kuvvetlendiği, insanları manevi erdemler açısından en üst seviyelere çıkaran en müstesna günlerdir.

Unutulmamalıdır ki, bizi millet olarak güçlü kılan en önemli unsur, merhamet ve sevgiyle özdeşleşmiş medeniyetimizin bizi birbirimize bağlaması, ortak paydalarımızın gönüllerimizi aynı duygularda buluşturmasıdır. Biz de milletimizden aldığımız bu güç ve medeniyetimizden aldığımız ışıkla, ülkemizin ve vatandaşlarımızın aydınlık yarınları için çalışıyoruz.

Bayramlar her zaman içimizde bir sevinç, bir coşku ve bir umut olmuştur. Bu anlamda ülkenin geleceği için, daha güzel günler için hepimizin birbirini anlamaya çalışması ve birbirini anlamak için de öncelikle dinlemesi gerekir. Medeni olmanın en önemli ölçüsü farklı görüşlere hoşgörüyle yaklaşma ve herkesin düşüncesini ifade etmesine saygı duymaktır. Düşüncelerin samimi bir şekilde tartışılması ve paylaşılması, esasen açık toplum olmanın da en önemli gereklerindendir.

Türkiye bugün bütün gösterge ve kurumlarıyla demokrasinin işletildiği bir hukuk devletidir. Demokratik mekanizmaya yönelmiş tehditler, yine hukuk ve demokrasi ölçüleri içinde ortadan kaldırılmakta, milletin egemenlik hakkını gasp etmek isteyen anti demokratik oluşum ve girişimler hukuk önünde hesap vermektedir.

Her yönden büyük bir gelişme ve kalkınma çizgisini yakalayan ülkemizin, istikrarını koruyan ve uluslararası alandaki ağırlığını sürekli artıran güçlü bir ülke olarak yükselmeye devam ettiğini hep beraber görüyoruz. Mutlulukla tanıklık ediyoruz ki, Türkiye, yeryüzünün neresinde olursa olsun zulme ve haksızlığa uğrayanların yanında yer alan ilkeli tutumuyla, dünyada sözü ve itibarı yüksek, uluslararası sorunlarda görüş ve desteğine ihtiyaç duyulan güçlü bir ülke profili çiziyor.

Ülkemizin her açıdan daha mutlu ve müreffeh olması için, insanımızın gözündeki sevinç ve umutları daha da büyütmek için hem önümüzde çok önemli fırsatlar bulunduğunun, hem de çok çalışmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Bizi biz yapan, millet yapan temel değerlerimize sahip çıktığımız, gönlümüzü medeniyetimizin ışıklarıyla donattığımız ve kendi kültür köklerimize yaslanıp geleceği kucaklayabildiğimiz sürece, yarınlarımıza güvenle bakmamamız için hiç bir neden yoktur. Ülkemizin, demokrasimizin ve kardeşliğimizin kıymetini bilelim. Kardeşlik bağlarımıza zarar verecek, sorumsuz söylem, eylem ve davranışlardan kaçınalım.  Ayrılık yaratarak aramıza nifak tohumları sokmak isteyenlere hep birlikte karşı çıkalım. Hele birtakım süslü lafların arkasına gizlenip kuzu postuna bürünerek millet egemenliğinin kristalleştiği demokratik sistemimizi zayıflatmaya çalışan demokrasi hazımsızlarının, millete ve değerlerine yabancı, milleti küçümseyen, seçime ve sandığa düşman ve ideolojik bağnazlıkla dolu kesimlerin oyun, hile ve provokasyonlarına karşı çok dikkatli olmalıyız.

Farklılıklarımızı zenginlik, renkliliğimizi güzellik gören bir dayanışma ve kardeşlik duygusu içinde, hepimiz kenetlenmeli, ülkemize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeli, var gücümüzle çalışmalıyız.  Asla umutsuzluğa, karamsarlığa kapılmamalı, kardeşlik bilincimizi bayramlarla daha da taçlandırmalıyız.

Ramazanda büyük bir ivme kazandırdığımız; “gariplerle, yoksullarla, muhtaçlarla, uzak veya yakın komşularla paylaşma ve dayanışma ruhu”nu, yılın 11 ayında da aynı dikkatle sürdürmeliyiz. Bu anlamda mübarek Ramazan ayı içinde ilke edindiğimiz “Paylaş ki kardeş olasın” anlayışını, bundan sonra da asla ihmal edilmeyecek bir şiar olarak gördüğümüzü özellikle ifade etmek isterim.

Bu duygu ve düşüncelerle başta şehit ailelerimiz, hastanelerde çare bekleyen hasta kardeşlerimiz ve yürekleri bayram sevinciyle dolu çocuklarımız olmak üzere İstanbulluların ve bütün yurttaşlarımızın Ramazan Bayramını en içten duygularla tebrik ediyorum. Bayrama erişememiş kardeşlerime Allahtan sonsuz rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum.

Ramazan Bayramının İstanbul'umuza ve Türkiye'mize daha fazla huzur, kardeşlik, mutluluk ve aydınlık getirmesini temenni ediyorum. Başta Suriye, Mısır, Arakan ve Filistin olmak üzere, yeryüzünün değişik yörelerinde mazlumiyet, mahrumiyet ve mağduriyet içinde bulunan tüm kardeşlerimizin de bayramını tebrik ediyor, bu bayramın onlar için zulümden kurtulmanın vesilesi ve özgülüğe giden yolun başlangıcı olmasını diliyorum.

Bayramımız mübarek olsun."