2014 İçin 3 Hedefimiz, 3 De Ödevimiz Var

Hiç kuşkusuz her seçimin çok büyük bir öneme ve değere sahip olduğu tarihi bir dönemden geçiyoruz. Bunu anlamak için, sadece birkaç saniyeliğine bile, Türkiye’nin 10 yıl öncesiyle bugünkü halini düşünmek yeterli.

O seçimlerden ve referandumdan başarıyla çıkmasaydık, YÖK’ten yargıya, sağlıktan eğitime kadar her biri bir devrim niteliğindeki reformların hiç birini gerçekleştiremezdik. Ne ekonomimiz global krizlerden bile etkilenmeyecek kadar sağlam dengeler üzerinde durabilir, ne de dış politikada bu kadar etkin ve itibarlı olabilirdik.

Elbette daha yapmamız gereken çok iş, atmamız gereken çok adım, çözmemiz gereken çok önemli sorunlar var. Eğer içinde bulunduğumuz süreci sağlıklı şekilde değerlendirirsek 2014 yerel seçimlerinin neden tarihi bir anlamı olduğu da kendiliğinden ortaya çıkar. Başını CHP’nin çektiği ve içinde ulusalcısından darbecisine kadar AK Parti karşıtı her tür rengin yer aldığı malum konsorsiyum, 2014 yerel seçimlerini kendileri için bir çıkış yolu yapmak istiyorlar. Kendilerince AK Parti’nin inişe geçeceği bir dönemin hayalini kuruyorlar. Büyük bir rövanş duygusuyla başta yargı ve üniversiteler olmak üzere, her alanda yeniden statükocu oligarşinin egemen olacağı günlerin arzusuyla adeta yanıp tutuşuyorlar.

Tüm bunları da, tam vesayetsiz bir demokrasi için yaptığımız reformlar sivil ve demokratik bir anayasayla iyice kurumsallaşmadan, AK Parti’nin yeşerttiği demokrasi fidanı, çınar haline gelip iyice mukavemet kazanmadan gerçekleştirmek istiyorlar. Bu uğurda yandaş medyalarıyla beraber her türlü yalana, dolana, iftiraya, saptırmaya ve hileye başvuracaklarını geçmiş deneyimlerimizden çok iyi biliyoruz zaten. Nitekim, temennilerinden başka bir anlamı olmayan uyduruk anketler sürecini başlattılar bile. Biz elbette onların her türlü oyunlarını boşa çıkarıp her türlü menfi propagandalarının üstesinden geliriz. Ama bizim için tüm bunlardan da daha önemli olan ve önde gelen, kendi işimizi yapmaktır. Biz yerel iktidarın, merkezi iktidarın en önemli teminatı olduğunun şuurundayız. Hele söz konusu olan şehir İstanbul’sa, bu önemin daha da büyüdüğünü çok iyi biliyoruz.

2014 yerel seçim sonuçlarının, hem aynı yıl içinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı, hem de bir yıl sonra 2015’te yapılacak Genel seçimleri doğrudan etkileyeceğini de biliyoruz. 2014 seçimlerinde elde edeceğimiz parlak bir seçim zaferi, bizi 2015 seçimleri için ne kadar olumlu manada motive ederse, CHP ve yandaşlarını da o kadar aciz ve argümansız bırakacaktır.

Bu anlamda 2014 yerel seçimleri, başta yeni-sivil bir anayasa ve 2023 olmak üzere, büyük hedeflere doğru yürüyüşümüzün en önemli merhalesi olacaktır. Bizim İstanbul teşkilatı olarak 2014 seçimlerine giderken 3 hedefimiz, 3 de görevimiz var.

Hedeflerimiz şunlar:

1-Totalde AK Partinin İstanbul’da aldığı oyları gıpta edilecek düzeyde artırmak.

2-İçimizde ukde olan ilçeleri yeniden kazanmak.

3-Daha önce AK Parti yerel yönetim markasıyla tanışmamış ilçeleri, AK Parti yerel yönetim vizyonuyla buluşturmak.

Bu hedeflerimize varmak için yapmamız gereken 3 ödev de şu:

1-Benim “doğuş ruhu” diye adlandırdığım bir perspektif içinde milletle kurduğumuz gönül bağını asla gevşetmediğimiz gibi daha da sıkılaştırmak.

2-Bu zamana kadar yaptıklarımızı ve bundan sonra yapacaklarımızı milletimize çok iyi anlatmak.

3-Ve tüm çalışmalarımızı birlik, beraberlik, uyum ve koordinasyon içinde yapmak.

İnanın bu 3 ödevimizi hakkıyla yaptığımızda, o 3 hedefimize varmamamız için hiçbir neden yoktur. Geçmişte çok şey başardık, yine başaracağız. Ben sonuna kadar İstanbul teşkilatımıza güveniyorum. Böylesine nitelikli bir teşkilata sahip olduğumuz için her zaman hamd ediyorum.

Ve diyorum ki; Bu 3 ödevi hakkıyla yerine getirip o 3 hedefi gerçekleştirmenin onurunu, 2014 Mart’ının güzel bir akşamında hep birlikte yaşayacağız inşallah. Allah yar ve yardımcımız olsun.