Ak Parti Siyaseti Hizmet Siyasetidir

Yerel yönetimlerde bizimle rekabet etmeye çalışan CHP, MHP ve BDP ile aramızda siyaset etme tarzı bakımından çok önemli bir fark var.

Biz, “hizmet siyaseti” yapıyoruz, bu partiler ise sadece “ideolojik siyaset.”

Biz yollar, kavşaklar, viyadükler,üst geçitler, alt geçitler yapıyoruz.

Köprüler, kanallar, tüp geçitler yapıyoruz.

Havaalanları yapıyoruz.

Üniversiteler, okullar yapıyoruz.

Hastaneler, sağlık ocakları yapıyoruz.

Demiryolları inşa ediyor, şehirlerimizi hızlı trenlerle tanıştırıyoruz.

Yeşil alanlar, parklar, dinlenme tesisleri yapıyoruz.

Depreme karşı dayanıklı ve çağdaş bir kente yakışan konutlar yapıyoruz.

Barajlar, tüneller, su arıtma tesisleri yapıyoruz.

Metrolar yapıyor, metrobüs alanları ihdas ediyoruz.

 

Engellilerimiz için merkezler, yaşlılarımız için bakımevleri yapıyoruz.

Unutulmaya terk edilmiş, yıkılmaya yüz tutmuş ata yadigârı eserlerimizi ihya ediyor, yeniden şehrimize kazandırıyoruz.

Tiyatro salonları, kültür sarayları, kütüphaneler, müzeler yapıyoruz.

Dev stadyumlar, olimpik yüzme havuzları, spor kompleksleri yapıyoruz.

Kısacası biz, havası solunur, suları içilir, sokakları temiz, yolları düzgün, insana yaraşır bir kent için, plana, programa ve projelere dayalı bir hizmet anlayışı içinde geceli gündüzlü çalışıyoruz.

AK Parti’yi yerel yönetimlerde bir marka haline getiren de işte bu “insana hizmeti” önceleyen anlayışıdır.

 

Biz bu anlayışla milletimizin hayatını kolaylaştırıp gözlerindeki sevinci artırmaya çalışırken, diğerleri sadece kısır ideolojik çekişmeler içinde laf üretiyorlar.

Bir yerel yönetim vizyonları yok.

Hiçbir yaptığımızdan mutlu olmuyorlar ama kendilerinin ne tür alternatif bir projeleri olduğunu da söyleyemiyorlar.

Çünkü yok.

Böyle olduğu için de bizimle projelerle yarışacaklarına, sürekli yeni ideolojik kriz alanları oluşturmaya çalışıyorlar.

Yaklaşan yerel seçimler öncesinde altını bir kere daha önemle çizmek istediğim bir husus var:

Tüm teşkilat mensubu kardeşlerim de iyi biliyor ki; bizim milletimize söyleyeceğimiz çok şeyimiz var.

 

Önemli olan bunları iyi bilip etkin bir dille anlatmak.

Bazen insanlar kendi ilçelerinde yapılmış çok önemli bir hizmetten habersiz olabiliyorlar.

Nitekim birebir konuşup anlattığınızda “Gerçekten tüm bunları yaptınız mı” diye hayretini gösteren insanlarla karşılaşıyorsunuz.

O halde bize düşen;

1-Yapılan hizmetleri önce kendimiz çok iyi bilmek

2-Sonra da bu hizmetleri ikna edici sıcak bir dil ve etkili yöntemlerle anlatmak.

 

 

Geçtiğimiz Perşembe günü, İstanbul’a çağ atlatmış Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş’ın 3. kez Başkanlığa adaylığının kesinleşmesinden sonra artık çalışmalarımızda daha da yoğunlaşmamız gereken bir döneme girmiş bulunuyoruz.

Biz Genel Başkanımıza ve partimize yaraşır bir sevda, azim ve fedakarlıkla her gün biraz daha vites büyülterek çalışmalarımızı sürdürelim.

 

Biz inançla üzerimize düşen görevleri yaptıktan sonra hiç kuşkunuz olmasın;

Hizmet siyaseti bir kere daha ideolojik kısırlığa galip gelecek, AK Parti’nin yerel yönetim markası bir kere daha İstanbul’umuza ve Türkiye’mize mührünü daha da güçlü bir şekilde vuracaktır.