Bu Bir Yerel Seçimden Çok Daha Fazlasıdır

Hep söylüyoruz; Demokrasilerde muhalefet çok önemlidir. Değerlidir de… Çünkü sağlıklı bir muhalefet, iktidarları daha dinamik tutar.

Farklı fikirlerden ülke adına en güzel ve en faydalı sonuçların süzülmesine, en ideal çözümlerin elde edilmesine katkı sağlar.Ne yazık ki, ne demokratik ne de ekonomik gelişimimize katkı sağlayacak bir muhalefetimiz var.CHP’ye bakın, MHP’ye bakın, BDP’ye bakın…

Varlığını sadece AK Parti karşıtlığıyla temellendiren, günübirlik siyasi beklentilerin sığlığını aşamamış, ülkenin yarınları adına ufuksuz, vizyonsuz ve çapsız bir muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız. Sadece AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerinden öylesine takıntılı ve saplantılı bir siyasi figüre dönüşmüşler ki, ülkenin hayrına olan hiçbir gelişmeye sevinemiyorlar.

“Yapılan iş ne kadar güzel, doğru ve ülkenin hayrına olursa olsun, eğer onu Erdoğan yapıyorsa karşı çıkarız” gibisinden tuhaf bir ruh hali içindeler. Bu nedenle de; Marmaray gibi asırlık bir rüya gerçekleşiyor, mutsuz oluyorlar. Diyarbakır’da milletimizin kardeşliği adına çok uzun yıllardır beklenen sahneler yaşanıyor, neredeyse yas tutacaklar.

Başbakanımız bugünlerde bir yandan AB ile, bir yandan Rusya ile, bir yandan da komşumuz Irak’la her açıdan son derece verimli görüşmelerde bulunuyor, muhalefetimiz dudak büküp gerçekle ilgisi olmayan karalamalara yelteniyor. İstanbul’a 3. köprü, yeni ve muhteşem bir havaalanı, Kanal İstanbul, İzmir - İstanbul arasını 3.5 saate indirecek otoyol vb dev projelere sevinmek bir yana, takoz olmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Yerel seçime çok az bir zaman kalmış olmasına rağmen, bizdeki muhalefetin yerel yönetime dair herhangi bir proje ya da vizyonuna tanık olabiliyor. Çünkü bu muhalefet anlayışının millete nasıl daha iyi hizmet edilir diye bir arayışı, bir derdi yok.

Dert bir tane:“Nasıl eder de AK Parti’yi iktidardan uzaklaştırırız?” Haliyle bütün seçim kampanyalarına bu anlayış egemen oluyor. CHP temsilcilerinin her gittikleri yerde dile getirdikleri bir söylem var: “Bu seçimlerde yerel yöneticileri değil, Recep Tayyip Erdoğan’ın geleceğini oylayacağız” diyorlar.

Hiç merak etmesinler; Onların ne dediğini ve ne istediğini bu millet çok iyi anlıyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın, bu ülkede cuntacılığın, vesayetin, statükoculuğun ve ideolojik devletçiliğin karşısında çekinmeden, korkmadan ve millet şuuruyla sapasağlam durmanın adı olduğunu bu millet çok iyi biliyor. Bu millet Recep Tayyip Erdoğan isminin, demokrasi, özgürlük, kardeşlik ve refah anlamına geldiğini, Türkiye’nin uluslararası alanda itibarlı, kişilikli ve güçlü bir ülke olması demek olduğunu 11 yıldır yakından yaşadı ve gördü.

Her oyunun, her maskenin, her fitnenin arkasındaki asıl amacı biliyoruz. Türkiye’yi yeniden gazete manşetleriyle yönetilen, hortumlarla yoksullaştırılmış, ikna odalarıyla utandırılmış, terörle sindirilmiş, darbelerle, muhtıralarla milletin söz sahipliğinin gasp edildiği o eski karanlık günlere döndürmek isteyenlerin Başbakanımıza niye bu kadar karşı olduklarını çok iyi biliyoruz ve diyoruz ki;

 

Evet, biz AK Parti olarak yerel yönetimlerde bir markayız, milletimize hizmet etmenin hem sevdalısı, hem ustasıyız. Önümüzdeki dönem için de birbirinden değerli projelerimiz var. Sanmayın ki bu yerel seçimlerin bir yerel seçimden daha fazlası olduğunu bilmiyoruz. En az sizin bildiğiniz kadar biz de biliyoruz. O nedenle de, sonuna kadar Başbakanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yanındayız! Hiçbir noktada bizimle yarışmadığınız gibi, bilin ki; Sizin ona olan öfkeniz de, bizim ona olan sevgi ve bağlılığımızla asla boy ölçüşemez!