Bu Milletin Feraseti Her Oyunu Bozar

Geçenlerde, gezi eylemlerine büyük destek veren bir haber programcısı, stüdyoda konuk ettiği, yine medya dünyasından ünlü birine, belki de “umduğu bir cevabı almak için soruyor:

“Gezi eylemlerini nasıl değerlendiriyorsun?”

Ama cevap umduğu gibi değildi, üstelik çok da anlamlıydı:

“Aslında böyle bir eylemi bekliyordum. Çünkü şunu artık iyice öğrendik; Türkiye ne zaman kalkınma ve ilerleme yolunda büyük mesafeler alsa, önemli adımlar atsa, bu ülkede birileri ortamı karıştırmak için devreye girer. Ben eylemcilerin hepsi şöyledir böyledir demiyorum ama asıl olan bir gerçek var ki bu eylemler, iyi giden Türkiye’yi geriye götürmek isteyenlerden bağımsız düşünülemez.”

Aslında bu gerçekleri anlamak için çok büyük bir bilgi birikimine ihtiyaç yok.

Sadece çeşitli taassuplarla kirletilmemiş bir vicdanla, birazcık feraset ve basiret yeterli.

 

Türkiye’yi yeniden eskinin dar ideolojik devlet kalıplarına döndürmek isteyenler, siyaseti çözüm üretmeyen kayıkçı kavgalarına yeniden indirgemek isteyenler, yeniden içe kapanıklığın, yoksulluğun, demokratik hak özgürlüklerden yoksunluğun, kısacası statükonun egemen olduğu o eski Türkiye’yi isteyenler, önlerinde en büyük engel olarak Başbakanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi görüyorlar.

Bu nedenle nasıl çevrecilik maskesine ardına gizlenerek “Gezi oyunları” sahneye koydularsa, daha başka oyunları da sergilemekten geri durmuyorlar, durmayacaklardır.

 

Başbakanımız Cuma günü İl Başkanları toplantımızda gayet net konuştu:

“Seçimlere 4 ay kaldı. Uyanık olun, biz proje üretirken onlar fitne üretecekler. Ellerine ne geçerse kullanacaklar. Her fırsatı, her çirkinliği, her ittifakı değerlendirecekler.”

Nitekim, partimiz ve hükümetimiz hakkında asılsız haberler ve insaftan yoksun yorumlarla dolu saldırılar devam ediyor.

Gezi olaylarıyla elde edilmek istenen sonuçlar, her yöntem kullanılarak, her konu istismar edilerek alınmaya çalışılıyor.

Ancak ne yaparsa yapsınlar, umduklarına nail olamıyorlar, olamayacaklardır.

Çünkü bu milletin feraset ve basireti, her türlü oyun ve entrikayı alt etmeye muktedirdir.

Bizim ferasetimiz, basiretimiz ve kardeşliğimiz, birilerinin hile ve tuzaklarından kat kat daha güçlüdür.

Yalan haberler ve uyduruk manşetlerle idare edilen bir Türkiye artık yoktur.

Ve inşallah bir daha da olmayacaktır.

 

Türkiye Türkiye’den Yönetilir

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ABD medyasından Wall Street Journal’e “Yeni anayasa yapılmasına liderlik etmek istiyoruz. ABD’li dostlarımızla ziyaretim esnasında bunu da detaylı olarak konuşacağız” demiş.

Güler misiniz ağlar mısınız…

Kendi ülkelerindeki yeni anayasa sürecine baltalamaya çalışmak dışında hiçbir katkı sunmayanlar, bu konuda ABD’li dostlarıyla detaylı konuşmalar yapacaklarmış.

Sanırsınız anayasayı Amerika’yla birlikte yapacaklar.

Her fırsatta Türkiye’yi dışarıya şikayet etmeye çalışan Kılıçdaroğlu’na artık öğrenmesi ve kavraması gereken bir gerçek olduğunu hatırlatmak isteriz;

Türkiye, Türkiye’den yönetilir!

 

Niyet Hayır Akibet Hayır

“Niyet hayır, akibet hayır” diye çok güzel bir sözümüz var.

Bizler, bir kul olarak en halis niyetlerle üzerimize düşen görevleri yapıp ötesini Mevla’ya bırakmayı öngören bir inanç ikliminin mensuplarıyız.

Partimizde il bazında belediye başkan adaylarımız belli bir periyot içinde açıklanıyor.

İnşallah bu ayın ilk haftasında da başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi Belediye Başkan adaylarımız, gerçekleştirilecek bir törenle milletimize ilan edilecek.

Partimizin karar mekanizmaları büyük bir titizlik içinde “en iyiye, en güzele ve en doğruya” varmak için çalışıyor.

Başbakanımızın ifadesiyle bir kuyumcu titizliğiyle.

Niyet böylesine hayır olunca, akibet de inşallah hayır olacaktır.

10 yıldır yerel yönetimlerde marka olmuş ak kadrolar, çok daha büyük projelerle ve çok daha çağdaş bir şehircilik için kolları sıvıyorlar.

Bundan daha güzel bir sevinç olabilir mi?