Demokratikleşme Paketi Sadece Bir Virgüldür

Başbakanımızın geçtiğimiz hafta açıkladığı Demokratikleşme Paketi, Türkiye’nin siyasi tarihi açısından gerçek bir dönüm noktasıdır.

Türkiye’nin demokratik geleceği adına ne kadar aydınlık bir sürecin habercisi olan Demokratikleşme Paketi, CHP adına da bir gerçeğin altını bir kere daha çizmemize neden oldu:

Ülkemizde gerçekten ciddi anlamda bir muhalefet sorunu var.Ülkenin hayrına olan hiçbir şeye sevinemeyen bir muhalefet bu…Ülkenin geleceğini kendi kısır siyasi hesaplarının üzerinde tutmayı başaramayan bir muhalefet.

Dahası, hiçbir konuda tekamül etmiş fikirlere sahip olmadan, uyarına nasıl gelirse öyle konuşmayı hüner sanan bir muhalefet.

Düşünün ki; daha paket açıklanmadan “Bu paket göz boyama paketi. Dağ fare doğuracak. AK Parti seçim öncesi halkı kandırıyor” dediler.

Ardından, “Vatandaştan saklayarak gizli kapılar ardında paket hazırlanıyor. İçeriğini hiç kimsenin bilmediği, sadece Başbakan ve yakın çevresinin bildiği bir paket bu. Böyle şey olur mu” dediler.

Üç gün önce “İçinde bir şey yok” diye küçümsedikleri bir paketin, üç gün sonra içeriğini bilmediklerini itiraf etmiş oldular.

Madem içeriğini bilmiyordunuz, içeriğini bilmediğiniz şey için nasıl oluyor da “dağ fare doğuracak” diyebildiniz?

Sergiledikleri garabet bu kadarla kalsa gene iyi.

Yetmedi, paket açıklanınca da evlere şenlik şeyler söylediler.

Önce “Bu türban paketidir… Andımız kaldırılamaz… Cumhuriyetin kazanımlarını kaybettirmek istiyorlar” türünden bildik argümanlara sığındılar.

Burada kadarla kalsa da iyi.

Sonra Demokratikleşme Paketi’nin milletimizin çok ezici bir çoğunluğu tarafından büyük bir sevinç ve memnuniyetle karşılandığını hissedince, CHP bu sefer de “AK Parti paketimizi çaldı” demez mi!

Yani ne yandan baksanız tirajı komik bir görüntü bu!

Hala da kimi zaman “Demokratikleşme tabii ki olmalı. Demokratikleşme Paketi iktidar tarafından millete gösterilmiş bir lütuf gibi sunuluyor. Oysa iktidarın görevi zaten” diye, kimi zaman “Bu paket ülkeyi bölecek. Laiklik elden gidiyor vs” diye,  kimi zaman da “Şu niye eksik, bu niye yok? İktidar falan kesimleri yok sayıyor” diyerek  malum “muhalefet” anlayışlarını sürdürüyorlar.

Paketle ilgili altı çizilmesi gereken birkaç noktaya daha değinirsek;

Başbakanımızın da özellikle vurguladığı gibi bu paket demokratikleşme yolunda atılan adımlardan sadece biri.

Bir nokta değil bir virgül. Dolayısıyla bu adımlar devam edecek. Başta Alevi vatandaşlarımızın sorunları olmak üzere, demokratik bir bakışla çözülmesi gereken daha birçok sorun olduğunun farkındayız.

İnşallah onlar da demokrasi içinde çözüme kavuşturulacak. Beni çok mutlu eden bir hususa da işaret ederek bitirmek istiyorum yazımı. İnanın, “Bu paket yetmez” diyen eleştirileri okuyunca, ülkemizin geleceği ve milletimizin mutluluğu adına çok büyük bir sevinç duyuyorum.

Öyle ya;Bir zamanlar konuşulması bile yasak olan sorunların, çözüme kavuşturulmasına bile “Bunlar yetmez” diyen bir Türkiye var artık.

Demokraside nereden nereye geldiğimizin en güzel göstergesi, demokrasi paketinin “yetersiz” bulunmasıdır.

Sabah akşam darbeleri, muhtıraları, yasakları ve baskıları konuşan ülkemizi, son 11 yılda,  “Bunlar yetmez” diyecek bir demokratik ortamla buluşturan Başbakanımıza selam olsun.