Meselenin Özü Budur

Geçtiğimiz hafta ekonomide Türkiye’de bir ilk yaşandı. Gösterge faiz bütün zamanların en düşük seviyesine indi: Yüzde 5.39.Faizdeki bu tarihi düşüşe paralel olarak borsada da rekor üstüne rekor kırılıyor. BİST’ te işlem hacmi 90 bine dayanmış durumda.

Bu güzel haberlerin yanı sıra, geçtiğimiz Cuma günü tüm Türkiye, iki müthiş ihaleye tanıklık etti. Birincisi, İstanbul’u hava trafiğinde dünyanın zirvesine taşıyacak 3. Havalimanının 25 yıllık kira bedeli için yapılan ihaleydi. Ortak Girişim Grubu’nun aldığı, KDV’siyle beraber 26 milyar euroyu geçen ihale nefes kesen bir yarışla ve tamamen şeffaf bir şekilde gerçekleştirildi. Bir diğer ihalede ise Sinop nükleer santrali için Japonya ile 22 milyar dolarlık yatırım üzerinde anlaşma sağlandı.

Gerek faizdeki tarihi düşüş, gerek borsadaki rekor şahlanış, gerekse de peş peşe gerçekleştirilen devasa ihaleler, öyle birkaç cümleyle ifade edilip geçilecek işler değil. Bunlar Türkiye’nin nasıl büyüdüğünü gösteriyor. Bunlar Başbakanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki 10 yıllık AK Parti iktidarımızda Türkiye’nin nereden nereye geldiğini gösteriyor.

Hatırlarsınız; Biz hükümeti devraldığımızda devlet maaşları bile doğru dürüst ödeyemediğinden deprem için toplanan yardımlar bile başka alanlarda kaynak olarak kullanılıyordu. Bankalar hortumlanmış, onlarca milyar dolarlık banka vurgunları yoksul vatandaşın sırtına yüklenmişti.

Bugün 140 milyar dolara yaklaşan rezerviyle bir başka rekora imza atan Merkez Bankamız yerlerde sürünüyordu. Faizler yüzde 2 bin 3 bin ile ifade ediliyordu. Enflasyon canavarı diye bir şey vardı ve herkes sabah akşam bunu konuşuyordu. Paramızda artık sıfır ekleyecek yer kalmamıştı. Esnaf birer birer kepenk kapatıyor, yazarkasalar yollara fırlatılıyordu. İşte böyle bir Türkiye’den bugünlere geldik.

Bunun adına dünyanın en önde gelen ekonomi kuruluşları “Sessiz devrim” diyorlar. CHP ve MHP’nin hazmedemediği de bu zaten. “Gerçekler bu kadar ortadayken biz bu AK Partiyle nasıl rekabet edeceğiz? Hele terör meselesini de çözerse tam biteriz” diye kara kara düşünüyorlar. İşte bu nedenle hamasi söylemlerle, hakaret, iftira ve karalamalarla ve maalesef terörden ve tabutlardan medet umarak siyaset yapmaya çalışıyorlar.

Öyle ya; Ekonomideki bu canlanmanın yanına barışı, huzuru ve kardeşliğimizi de koyduğumuzda artık Türkiye’nin çok daha büyük hedeflere yürümesini kim engelleyebilir? Panikleri bundan. Ama milletimiz her şeyi görüyor. Gerçek vatan sevgisinin, gerçek bayrak sevgisinin, gerçek millet sevgisinin içi boş sözlerle nutuk atmak yerine aşı, işi, ekmeği çoğaltmak olduğunu çok iyi biliyor.

Terör bütün sonuçlarıyla bitiyor diye uykusu kaçanları çok iyi biliyor. Çünkü yıllarca bu ülkede terör üzerinden siyaset  dizayn edildi. Terör üzerinden millet hizaya sokuldu. Terör üzerinden vesayet inşa edildi. Ama o günler geçti çok şükür.

Türkiye’nin nasıl bir süreçten geçtiğini ve olup bitenleri bir kere daha özetlersek; Bir yanda şahlanan ekonomi… Bir yanda ilk kez huzur ve barışı bu kadar derinden teneffüs edişimiz… Bir yanda milletimizde aldığı destek gittikçe büyüyen AK Parti… Bir yanda ise yaşadığı büyük paniği hamasi sözlerle örtmeye çalışan CHP ve MHP.

Meselenin özü budur!