Nasıl Ki Paralel Millet Olmazsa, Paralel Devlet De Olmayacaktır

Doğrudan milli iradeye hedef alan “17 Aralık Yargı görünümlü darbe girişimi”nin ardından, ortalığı, yine o girişimin önceden planladığı şekilde  anketler doldurdu.

AK Parti karşıtı konsorsiyum, yandaş medyaları aracılığıyla tedavüle sürdüğü bu “ne idüğü belirli”anketlerle, kamuoyunu kendi temennileri noktasında yönlendirmeye çalışıyor. Aslında benzer şeyleri her seçim öncesinde yapıyorlar.

Ancak seçim olup da sandıklar açılınca, en güzel anketin millet olduğunu acı bir şekilde öğreniyorlar.

 

Demokrasinin çok basit bir kuralı var ama işlerine gelmiyor.

O da, iktidarları milletin belirlediğidir.

Yani egemenliğin millete ait olduğudur.

Milleti, milletin iradesini ve milletin egemenlik hakkını hiçbir zaman hazmedemeyenler, her zaman bu iradeyi zayıflatmak, milli egemenliğe kayıt dışı yöntemlerle ortak olmak için ellerinden geleni yaptılar ve halen de bu çabalarını sürdürüyorlar.

AK Parti iktidara geldiği günden itibaren, millet ve demokrasi üzerinde vesayet kurmak isteyenlerle amansız bir mücadeleye girişti.

Halen de bu mücadelesini sürdürüyor.

Şunu herkesin bilmesi gerekir ki, biz vesayetin şu veya bu tonda, şu veya bu renkte, şu veya bu şekilde olanına değil, tamamına, aynı ölçüde karşıyız.

 

Vesayet vesayettir.

Millete hadimlik olur ama vasilik olmaz.

Dahası, vesayetlerin hiçbir türü öbüründen farklı değildir ve olamaz.

Bu nedenle, bizim için 17 Aralık’ın 27 Mayıs’tan, 12 Eylülden, 28 Şubattan bir farkı yoktur. Yargı kullanılmak suretiyle kalkışılan 17 Aralık Operasyonunun bizim için ifade ettiği anlam, Danıştay saldırısı, Cumhuriyet mitingleri,  Zirve kitapevi katliamı, Dink cinayeti, 367 şaklabanlığı, kapatma davası, Sarıkız; Ayışığı, Gezi olayları vs.nin anlamıyla aynıdır ve o zincirin bir halkasıdır.

Hedefledikleri itibarıyla da aynıdırlar.

Biz milletten yanayız, millete rağmen kendinde güç vehmedenlerden değil.

Biz hukukun üstünlüğünden yanayız, savcıların, yargıçların üstünlüğünden değil.

Biz nasıl ki paralel millet diye bir anlayışı asla kabul etmiyorsak, paralel devlet arayışlarına da asla müsamaha göstermeyiz.

 

Birileri bazı savcı ve yargıçları devreye sokarak siyaseti dizayn etmeye çalışacak ve biz de buna karşı elimiz kolumuz bağlı şekilde oturacağız, öyle mi?

Hayır öyle değil ve hiçbir zaman da öyle olmayacak.

Bizim millete karşı sorumluluğumuz var.

Biz milletin iradesini en titizlikle korunması gereken emanet olarak görüyoruz.

Millete karşı hiçbir sorumluluk duymayan, millete hesap vermeyen ve milletin iradesini gasp etmeye çalışan birtakım yargı mensuplarının, milletin seçtikleriyle oyun oynamalarına, siyasi dengeleri etkilemeye çalışmalarına, kirli ve karanlık kumpaslar kurmalarına asla seyirci kalmayacağız.

Hukuk içinde gereken neyse onu yapıyoruz, yapacağız.

Bazıları istiyor ki, niyeti ve hedefi apaçık belli yargı görünümlü saldırılara karşı AK Parti iktidarı hiçbir şey yapmasın, oturup infazını beklesin.

Onlara Başbakanımızın tarihi sözleriyle cevap veriyoruz:
“Bir yanağına vur, ötekini çevirsin. Kusura bakmayın; öyle yanak bizde yok!”