Yeni Yılda Yeni Baştan

2011 acısıyla tatlısıyla geride kaldı. An oldu, hepimizi derinden sarsan hüzünler yaşadık, an oldu; 12 Haziran akşamında olduğu gibi büyük bir sevinç ve onuru hep beraber paylaştık.

 

Geçip giden zaman, hayatta telafisi olmayan tek şey. Ancak geçip gitmiş bir yılı geri getirmek mümkün olmasa da, onu, yeni giren yılın daha hayırlı, bereketli ve dolu geçmesi için bir vesile edinmek mümkün.

 

Bu da yeni bir yıla girerken sağlıklı bir muhasebe ve özeleştiri yapmakla mümkündür.

Biz ki, “iki günü birbirine denk olmayı ziyan sayan” bir inanç ikliminin mensuplarıyız.

O halde iki yılı birbirine denk hiç düşünemeyiz.

 

Bu da demektir ki;            

Yeni yılda daha çok çalışacağız.

Birliğimizi ve beraberliğimizi diri tutmak için daha çok gayret göstereceğiz.

Kardeşliğimizi, dayanışmamızı ve paylaşımcılığımızı, geçen yıla oranla daha çok arttıracağız.

 

Siyaseti milletin hayır duasını alarak yapılan bir iş olarak görmek bizim en temel ilkemiz olduğuna göre, milletle kurduğumuz gönül bağının ne halde olduğunu yeniden gözden geçirip varsa eksiklik ve yanlışlarımızdan süratle dönmek durumundayız.

 

Geçtiğimiz yıl en çok hangi alanda eleştirilmiş, en çok hangi alanda zayıf kalmışsak, bunu hakkıyla tespit edip kendimizi ıslah etmenin soylu çabasına girişmeliyiz.

 

Şunu asla unutmayalım ki;

 

Bizler gibi siyasetle aktif olarak ilgilenenlerin insani, ahlaki ve vicdani sorumluluğu, ortalama bir insanınkinden daha fazla ve daha ağırdır.

Çünkü bizim yapacağımız hatalar, hiçbir zaman sıradan bir insani hata ve zaaf olarak görülmez. Doğrudan partimizle ilişkilendirilir ve davamıza zarar verir.

 

AK Parti olarak bizim en temel iddialarımızdan biri de, siyaseti, maddi-manevi rantlara endeksli genel geçer anlayışların üstünde, öncelikle bir ahlak, fazilet ve ruh terbiyesi içinde yapılacak bir faaliyet olarak görmemizdir.

 

Bu konuda Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın duruşu, hepimiz için son derece güzel bir örneklik teşkil etmektedir.

 

O, yerine göre yurt içi ve yurtdışındaki şer odaklarına karşı amansız bir mücadeleye girişirken, dünyanın önemli mahfillerinde her türlü sorunun çözümü için seferber olurken, mahallesine geldiğinde sokaktaki çocukların oyuncaklarını bile düşünecek kadar insani duyarlılıkların sahibidir.

 

Yeri geldiğinde haksızlık karşısında en gür sada olmayı da bilir, yeri geldiğinde bir anaya sarılırken ya da bir drama tanıklık ederken gözyaşı dökmesini de.

Nasıl baş döndüren bir çalışma temposu içinde olduğunu ise söylemeye gerek yok.

Türkiye’de “dinlenmek, tatil yapmak” denen kavramı bilmeyen tek insan, herhalde Genel Başkanımızdır.

 

İşte bu yüzden gayet net söylüyorum ki;

 

AK Partili olmak kolay iş değildir.

Sızı ister, sevda ister, fedakârlık ister, uykusuzluk ister.

Ama bir de Türkiye ve millet sevdasının hazzına varıldı mı, bizim için asla halel gelmesini istemeyeceğimiz büyük bir onur, büyük bir zevktir.

 

Önümüzde yapmamız gereken çok önemli görevler var.

 

Yeni ve sivil bir anayasa sürecinde İstanbul Teşkilatı olarak yapmamız gereken katkıyı en üst düzeyde yapmak için bu sene daha çok çalışacağız.

Ülkemizin geleceği adına son derece önemli olan 2014 seçimleri doğrultusunda bütün görevlerimizi eksiksiz yerine getireceğiz.

 

Kongre sürecimiz bütün hızıyla devam ediyor.

 

İnşallah bu süreci en güzel, en verimli ve en doğru şekilde değerlendirip daha çok kenetlenerek daha çok çalışarak yeni başarıların onurunu hep beraber yaşayacağız.

Sadece her yılı değil, her günü taze bir başlangıç olarak görüp bizi biz yapan değerlere “yeni yılda yeni baştan” büyük bir azim ve ruhla sarılacağız.

 

Bu duygularla tüm kardeşlerimin yeni yılını tebrik ediyorum.

 

Ailelerinizle birlikte hayır, sağlık, huzur, bereket ve başarı dolu bir 2012 diliyorum.

Allah bize 2011’de yaşadığımız acıları bir daha yaşatmasın, ülkemizi her türlü afet ve olumsuzluktan muhafaza etsin diyorum.

 

Daha büyük başarılara imza atmak, milletimizin gözündeki sevinçleri daha çok büyütmek ve bizi biz yapan ilkelere daha sıkı sarılmak için parolamız belli:

 

Yeni yılda yeni baştan!